fbpx

Doğum indüksiyonu

Doğum doğal olarak başlayan, ilerleyen ve sonlanan fizyolojik bir olaydır ancak bazı durumlarda doğumun başlaması için çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Doğumun kendiliğinden başlamadan, servikal dilatasyon ve rahim (uterus) kontraksiyonlarının (sancıların) mekanik ve/veya farmakolojik (ilaçlarla) yöntemler ile uyarılmasına doğum indüksiyonu denir. En sık kullanılan yöntemler yukarıda işlemiş olduğumuz; membranların ayrılması (rahim ağzı masajı), amniyotomi, balon kateter, ebeniz tarafından amniyon kesesinin yırtılması, oksitosin ve prostaglandin hormonların kullanılmasıdır. Doğum indüksiyonu için farmakolojik yöntemler arasında prostaglandinler (oral ve vajinal) ve oksitosin, mekanik yöntemler arasında balon kateter yerleştirilmesi yer almaktadır.

Doğum indüksiyonu; kendiliğinden başlamayan eyleme yönelik yapılan herhangi bir müdahale olarak tanımlanmaktadır. Yaygın bir uygulama olmakla birlikte “gebelik ve doğumun doğal sürecine müdahale etmenin en sert yollarından biri” olarak da tanımlanabilmektedir. Doğum eyleminin indüklemesi kadına genellikle fazla acı vermekte ve süreç örneğin epidural analjezi veya operatif doğum ile sonuçlanabilmektedir.

Gebeliğin devam etmesinin riskli olduğu durumlarda doğum indüksiyonu faydalı olabilmektedir. Doğum indüksiyonu, fetal veya neonatal mortalite (ölüm) ve morbiditeyi (hastalık olma durumu) en aza indirmek amacıyla yapıldığında “medikal doğum indüksiyonu” olarak tanımlanmaktadır. Ancak doğum eylemi indüksiyonunun doğum komplikasyonları için bağımsız bir risk faktörü olduğu, artan fetal ve maternal morbidite ve mortalite ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

İndüksiyonun avantajları ve dezavantajları

Doğumunun indüksiyon ile başlatılması bazı potansiyel dezavantajlarla birlikte gelebilir. Bunlar arasında şunlar yer almaktadır:

  • Tıbbi müdahale riskinin artması: Bir indüksiyon, ağrı kesicilerin kullanımı, vakum veya forseps yardımlı doğumlar ve sezaryen operasyonu riskini artırır. NST ve vajinal muayene daha sık görülür. Bu, doğumun doğal seyrindeki değişikliklerden kaynaklanır.
  • Artan ağrı deneyimi: İndüksiyonla tetiklenen kasılmalar, spontan doğuma kıyasla daha yoğun ve daha acı vericidir. 
  • Annede komplikasyonlar: Daha fazla fluxus (doğum sonrası aşırı kanama), rahim (uterus) hiperstimülasyonu, uterus rüptürü (rahim yırtılması), perine yırtıkları ve kesi (epizyotomi) riski.
  • Sentetik oksitosin kullanımı: Emzirmeye ve annenin psikolojisine olası olumsuz etkileri olabilir. İlk yıl içerisinde depresyon ve anksiyete bozukluklarına yakalanma riski daha yüksektir. 
  • Daha sık tatminsizlik ve doğum öncesi daha fazla doğum endişesi.
  • Hareket özgürlüğünün sınırlanması. 
  • Negatif doğum deneyimi olasılığı.
  • Fetal sıkıntı riskinin artması: İndüksiyon yöntemlerinin kullanımı, rahim hiperstimülasyonuna ve bunun sonucunda bebeğin oksijen alımının azalmasına ve fetal sıkıntıya neden olabilir. Bu, bebeğin kalp atışının azalması ve acil müdahalelere ihtiyaç duyma durumunu ortaya çıkarabilir.
  • Spontane doğumda hormonal avantajların kaçırılması (ağrı algısı, bağlanma, mutluluk, doğum deneyimi, bebeğin beyinlerinin doğum sırasında düşük oksijen seviyelerine karşı hormonal koruması) gibi faktörler.
  • Uzun doğum süresi: Bazı kadınlarda indüksiyon, spontan doğuma kıyasla daha uzun bir doğum süresine neden olabilir. Bu, vücudun suni olarak başlatılan kasılmalarla uyum sağlamak için daha fazla zaman gerektirebilir.
  • Enfeksiyon riski: İndüksiyon sırasında su kesesinin yırtılması, enfeksiyon riskini artırabilir. Bu, amniyotik kesenin koruyucu bariyerinin kırılması nedeniyle bakterilerin rahime daha kolay erişebileceği anlamına gelir.

Bu dezavantajların her kadında ortaya çıkmadığını ve indüksiyonun spesifik riskleri ve faydalarının bireysel duruma ve indüksiyonun nedenine bağlı olduğunu belirtmek önemlidir.

Maak een notitie bij deze les