fbpx

Oksitosin nedir?

Oksitosin sevgi, aşk yada bağlılık hormonu olarak da bilinir: hamileliğiniz öncesinde, sırasında ve sonrasında büyük etkisi olan bir hormondur. Doğumun başlatılmasında ve emzirme sırasında önemli bir role sahiptir. Hamilelikte rahminiz oksitosine karşı duyarsızdır ancak gebeliğin ilerlemesiyle ve özellikle sonlarına doğru oksitosin reseptörlerinin sayısı artar. Reseptörler, hücrenin içinden veya dışından sinyal iletebilen proteinlerdir ve bir molekül bir reseptöre bağlandığında bir reaksiyon meydana gelir. Doğum sırasında bu, kasılma (sancı) olarak bildiğimiz rahim kaşının kasılmasıdır.

“Suni sancı nedir?” diye düşünüldüğünde kısacası vajinal doğum için doğum başlamadan rahmin kasılmasının sağlanması için uygulanan yöntemdir. Normal doğumda rahim ağzı yumuşar, açılmaya başlar ve kasılmalar gelişir. Suni sancı yönteminde ise doğumun bu aşamaları dışarıdan verilen oksitosin ilacı ile müdahalelerle gerçekleştirilir.

Bazen doğum sırasında oksitosin uygulanması için bir endikasyon ortaya çıkabilir, ancak doğum indüksiyonunda oksitosin kullanılır. Doğal oksitosin vücudumuz tarafından üretilir ve bu nedenle ilaç olarak mevcut değildir. Kimyasal ‘sentetik form’ mevcuttur ve enjeksiyon, infüzyon ve burun spreyi olarak uygulanabilir. Örneğin doğum sırasında, doğumu tetiklemek için veya indüksiyon için oksitosin infüzyonu verilir. Bu tabiki bedenimizin kendi ürettiği hormon değildir ilaç olarak ‘syntocinon’ adı altında verilir.

Kimyasal düzeyde, vücudumuz kendi ürettiği oksitosini ve sentetik oksitosini (syntocinon markası) aynı görür. Yani doğum indüksiyonunda oksitosin hormonu verildiğinde vücudumuzda rahmin kasılmasına sebep olup doğum başlar.

Vücudun kendi oksitosini beyinde hipotalamusta üretilir ve burada hipofiz bezi tarafından titreşimlerle salınır. Oksitosinin bu ritmik üretimi ritmik kasılmalara katkıda bulunur, ancak vücudun oksitosine duyarlı kalması ve kasılmaların etkili kalması için özellikle önemlidir. Oksitosin ayrıca rahim ve zarlarda da üretilir. Vücudun kendi oksitosini de parasempatik sınır sistemini etkileyerek kan basıncını ve enerji tüketimini düşürür, stresi, ağrıyı ve kaygıyı azaltır ve vücuttaki diğer hormonal sistemlerin düzenlenmesine katkıda bulunur.

Vücudumuzun doğal ürettiği oksitosin hormonu ve kimyasal olan hormon aynı olarak tanımlanıyor, ancak bu konuda çok iyi düşünmemiz gerekir. Doğal olarak ürettiğiniz bir hormon, dışarıdan verilen bir kimyasalla aynı olabilir mi? Bu iki hormonun aynı tanımlanmasına rağmen kendi ürettiğimiz hormon kan beyin bariyeri geçer ve damardan verilen oksitosin hormonu kan beyin bariyerini geçemez.

Bunun haricinde çok önemli bir konuya daha değinmek istiyorum. Endojen (içten gelen, vücudumuzun ürettiği hormon) oksitosin doğum sırasında sürekli olarak değil, pulsasyonlarla (aralıklı) salgılanır. Bu, uterusun sürekli olarak oksitosine maruz kalmamasını ve dolayısıyla kasılmalar arasında doğal duraklamaların olmasını sağlar. 

Sentetik oksitosin aralıklı olarak değil, sürekli olarak ve bazen çok daha yüksek dozda uygulandığından, oksitosine karşı bir duyarsızlık ortaya çıkabilir.  Bu hiperstimülasyonA yol açabilmektedir. Bu durumda bebeğin sıkıntıya girmesine yol açar çünkü fetüsün doğumun duraklamaları sırasında toparlanma fırsatları yetersizdir.

Vücut çok fazla oksitosin kaydettiğinde oksitosine karşı daha az duyarlı hale gelebilir (vücut daha sonra oksitosin reseptörlerinin sayısını azaltır). Vücudun oksitosine karşı duyarsızlığı nedeniyle doğum gecikebilir, daha uzun bir ıkınma aşaması olabilir ve muhtemelen bu, aşırı kanama riskini çoğaltır. Literatürde uterus rüptürü ve perine yırtıklarının riskinin arttığı da bildirilmektedir.

Sentetik oksitosin kullanımı ile doğum sonrası depresyon veya anksiyete bozukluğu arasında ilişki olduğunu gösteren çalışmalar mevcut ancak bu ilişkiyi göstermeyen çalışmalar da var. 

Tabiki dezavantajların haricinde oksitosin doğum esnasında gerektiği yerlerde hayat kurtarabilen önemli bir hormondur.

Doğumun indüksiyonu anne ve çocukta morbidite ve mortaliteyi önlemek için önemli bir müdahale olabilir. Öte yandan bu müdahalenin dezavantajları da bulunmaktadır. Doğumu teşvik etmek için giderek daha fazla gösterge verildiğinden, teşvik edilen kadınların sayısı yıllardır artıyor. Girişin gerekliliği ile bununla ilgili dezavantajlar arasında bir denge kurmak zordur ancak saglik uzmanlari ve hasta için çok önemlidir. Sağlık uzmanlari kanıta dayalı uygulama ilkesiyle çalışabilmesi için avantaj ve dezavantajları konusunda yeterli bilgiye sahip olması önemlidir. Danışanın ortak karar alma yoluyla iyi bilgilendirilmesi önemlidir, böylece kendi değerlerine ve bilimsel bilgilere dayanarak seçim yapabilir.

 

Maak een notitie bij deze les