fbpx

Bu videonun özeti

Sezaryen (keizersnede/sectio) doğum, bebeğin anne karnındaki rahimden ameliyatla çıkarıldığı bir doğum yöntemidir. Sezaryen doğumun temelinde, anne adayının karın bölgesinde ve rahimde bir kesi yapılması yer alır. Anne adayının karnının alt bölgesinden bir kesi açılarak, bu kesiyle bebek rahimden çıkarılır. Bu işlemde karnınızın alt bölgesine yaklaşık 11-15 cm uzunluğunda bir kesi yapılır. Karın katlarının geçilip karın boşluğuna girilmesi sonrasında, rahmin olduğu bölgeye ikinci bir kesi yapılır. Bu işlem gerçekleştirildikten sonra saniyeler içinde bebek anne rahminden çıkarılır.

Sezaryen doğumun tercih edilmesinin nedenleri arasında bebeğin ve anne adayının sağlık sorunları, doğum sırasında beklenmedik komplikasyonların ortaya çıkması, vajinal  doğumun mümkün olmadığı veya riskli olduğu durumlarda, annenin ve bebeğin sağlığını korumak için tercih edilen bir yöntemdir.

Sezeryanlar iki çeşittir: önceden planlanmış ve sonradan örneğin doğum esnasında acil karar verilip yapılan sezaryenler.

  1. Planlanmış sezaryen: Planlı sezaryen doğumlarda gebeliğin 39. haftasında gerçekleştirilen operasyon, ortalama 30 – 45 dk. sürmektedir. Annenin hazırlanması ve anestezi işlemlerinin uzaması nedeniyle bu süre nadiren 1 saate kadar çıkabilmektedir. Sağlık sorunlarından dolayı bazı şartlarda daha erken yapılabilir. Planlanmış sezeryanlarda isterseniz ‘gentle sectio’ ve ‘mother-assisted keizersnede’ arasında seçimde yapabilirsiniz. Bunların arasındaki fark nedir?

– Gentle sectio (doğal sezaryen): Buna nazik sezeryanda deniliyor. Doğal sezaryenin amacı annenin doğum hikayesini daha pozitifleştirmektir. Anneyle bebek arasındaki bağı hemen sağlayabilmek. Örneğin: bebek doğar doğmaz annenin göğsüne verilir. Normal şartlarda steril ve soğuk ortamda sezeryan yapılır, doğal sezaryen ise daha güzel ve sıcak bir ortam sağlanır. Bebeğiniz karnınızdan çıkarılırken, aranızdaki olan steril örtü indirilir ve bebeğiniz direk göğsünüze konulur. Geleneksel sezeryana göre anneler kendini doğumun bir parçası olduğunu hisseder, bağlanma ve emzirme daha başarılı olur ve ten tene temasla bebeğin vücut ısısı dengelenir.

Doğal sezaryen için doktorunuzla gebeliğin erken dönemlerinde görüşmeniz önemlidir.

– Mother-assisted keizersnede (annenin asistanlık yaptığı sezaryen): Bu sezaryanda isterseniz bebeğinizi karnınızdan kendi ellerinizle çiikartabilirsiniz. Tabiki cerrah tarafından bebeğin kafası omuzlarına kadar çıkarılır ve bu aşamadan sonra siz isterseniz bebeğiniz koltuk altından tutup direk göğsünüze koyabilirsiniz. Yanlış malesef her hastanede yapılan bir sezaryen şekli değildir.

  1. Plan edilmemiş sezaryen: Rahim ağzındaki açıklık uygun şekilde ilerlemezse durum değerlendirmesi yapılır. Rahim kasılmaları zayıflamışsa ya da düzensizleşmişse ve bunun için bir neden bulunamıyorsa anne adayına durumu gidermek amacıyla damardan rahim kasılmalarını düzene sokmak amacıyla oksitosin hormonu verilir. Yeterli dozda oksitosine rağmen rahim ağzı açıklığı ilerlemiyorsa sezaryen kararı verilebilir.

Acil sezaryen doğum nasıl yürütülür? Özellikle doğum sürecinde bebeğin ya da annenin riske girdiği durumlarda acil sezaryen kararı verilebilir. Bu durumda en kısa sürede anestezi uzmanı, çocuk doktoru ve ameliyathane personeli haberdar edilerek ameliyathanenin hazırlanması sağlanır.

Bunlar genellikle beklenmedik durumlardır. Bebeğin kalp seslerinin bozulmuş olması ve fetal distres ortaya çıkması, ablatio gelişmesi (plasentanın erken ayrılması) ya da nadiren suların gelmesi esnasında kordonun sarkması durumunda acil sezaryen uygulanır.

Sezaryen doğumun avantajları arasında hızlı ve kontrollü bir doğum süreci, acil durumlarda hızlı müdahale imkanı ve bazı tıbbi komplikasyonların önlenmesi yer alırken, ameliyat gerektirmesi, daha uzun bir iyileşme süreci ve daha fazla tıbbi müdahale gerektirebilmesi gibi dezavantajları da vardır.

Sezaryenin dezavantajları arasında şunlar bulunabilir:

  • Cerrahi Riskler: Sezaryen bir cerrahi işlem olduğu için, genel cerrahi riskler taşır. Enfeksiyon riski, kanama, anesteziye bağlı komplikasyonlar gibi riskler söz konusu olabilir. 
    • Bağırsak Hasarı: Sezaryen sırasında veya sonrasında bağırsaklarda hasar meydana gelebilir. Bu genellikle cerrahi ekipmanın yanlış yerleştirilmesi veya doku manipülasyonu nedeniyle oluşabilir. Bağırsak hasarı, enfeksiyon riskini artırabilir. 
    • Üriner Sistem Problemleri: İdrar yollarına zarar gelme riski de mevcuttur. Sezaryen sırasında idrar yollarına doku hasarı veya baskı meydana gelebilir. Bu durum idrar yolu enfeksiyonlarına veya idrar retansiyonuna yol açabilir. Ancak, bu tür komplikasyonlar oldukça nadir görülür
  • Uzun Süreli İyileşme: Sezaryen sonrası iyileşme süreci, normal vajinal doğuma göre genellikle daha uzun sürebilir. Yara iyileşmesi ve hareket kısıtlamaları sebebiyle annenin günlük yaşamına dönmesi daha uzun zaman alabilir.
  • Ameliyat Sonrası Ağrı: Sezaryen sonrası ameliyat bölgesinde ağrı ve rahatsızlık yaşanabilir. Bu ağrı, normal doğum sonrası ağrıdan daha uzun sürebilir.
  • Gelecekteki Gebelikler Üzerine Etkiler: Birden fazla sezaryen sonrası rahimde oluşan yara dokusu, ilerideki gebeliklerde komplikasyonlara yol açabilir. Bunun sonucunda vajinal doğum riski azalabilir ve daha fazla sezaryen gerekebilir.
    • Uterus yırtılması, doğum sırasında rahmin yırtılması veya yırtılmanın oluştuğu bir dikiş yerinin açılması durumunu ifade eder. Bu durum, hem normal doğum hem de sezaryen doğum sırasında meydana gelebilir. Sezaryen sonrası normal vajinal doğumlarda uterus yırtılmasının riski: sentetik oksitosin uygulanmadığı takdirde: %0,2-0,8. Başka üç büyük araştırmada, vajinal doğum seçildiğinde rahim yırtılmalarının %0,3-0,47’sı meydana gelmektedir. Başka bir deyişle, vajinal doğumu tercih eden 212 ile 333 hamile kadından 1’inde rahim yırtılması gelişiyor. Bu, önceki sezaryen sonrası vajinal doğumların %99,53 ila 99,7’sinde rahim yırtılmasının meydana gelmediği anlamına gelir. (www.vraağdevroedvrouw.nl)
    • Bir veya daha fazla sezaryen sonrası plasentanın rahim ağzı çıkışın önünde yer alması veya yara izinin içine doğru büyümesi ihtimali daha yüksektir. Bu durumlarda çoğu zaman çok fazla kan kaybı olur. Böyle bir durumda rahmin alınması gerekebilir.
  • Enfeksiyon Riski: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski, sezaryen sonrası yara bölgesinde veya iç organlarda enfeksiyon gelişebilir.
  • Tromboz: Trombozda kan pıhtısı kan damarını tıkar. Bacağınızda veya akciğerlerinizde tromboz (pulmoner emboli) oluşabilir. Akciğerlerdeki tromboz tehlikeli olabilir. İlk birkaç gün kan sulandırıcı enjeksiyonlar verirler. Bu tromboz riskini azaltır.
  • Solunum Sorunları: Bebekler için sezaryen sonrası solunum sorunları riski normal doğuma göre biraz daha yüksek olabilir. Bu, bebeğin rahimde doğal yolla doğmaması nedeniyle akciğerlerin sıvıyı atma sürecine etki edebilir.
  • Emzirme Zorlukları: Sezaryen sonrası anne ve bebek arasındaki temasın sınırlanması, emzirme sürecini olumsuz etkileyebilir.
  • Psikolojik Etkiler: Beklenmedik bir sezaryen durumu, annede hayal kırıklığı, travma veya depresyon gibi psikolojik etkilere neden olabilir.
  • Vajinal doğum yapan kadınlarda ciddi komplikasyon riski %0,2 (1000’de 2), planlı sezaryen olan kadınlarda %0,8 (1000’de 8), acil sezaryen olan kadınlarda ise %3,8 (1000’de 38).

Unutulmaması gereken önemli nokta, her gebeliğin ve doğumun farklı olduğu ve doktorun tavsiyelerinin dikkate alınması gerektiğidir. Acil durumlar veya anne ve bebek sağlığına yönelik riskler söz konusu olduğunda, sezaryen yaşamsal bir müdahale olabilir.

 Sezaryen ameliyatında (yarım) lotus doğumu

Sezaryen ameliyatında göbek kordonu genellikle erken veya en fazla bir dakika sonra klemplenir. Kan kaybını ve enfeksiyon riskini sınırlamak için operasyonun hızlı bir şekilde tamamlanabilmesi için plasenta daha sonra rahimden çıkarılır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada, bebek doğduktan hemen sonra plasentanın rahimden alınması, ancak plasental transfüzyonu teşvik etmek için göbek kordonunun sağlam bırakılması olasılığını araştırılmış. Bunun mümkün ve güvenli olduğu görünüyor. Yani bebek doğar doğmaz, plasentanın çıkarılıp kordona bağlı kalmasıdır. Kordonun hemen kesilmemesi dir. Günümüzde giderek daha fazla sayıda hastanede sezaryen sırasında göbek kordonunu sağlam bırakmak mümkündür. Hollanda’da birçok hastanede sezaryen esnasında (yarım) lotus doğumu tercih etmek mümkündür. Böyle bir isteğiniz var ise mutlaka doktorunuzla görüşün.

Sezaryen ameliyat sonrasi bebeginiz icin probiyotik

Konuyu bebek sağlığı açısından ele alırsak sezeryanla dünyaya gelen bebeğin hayata 1-0 yenik başladığını, “Eğer bebek anne sütü de almıyorsa 2-0 yenik başlar” diye giriyorum. Normal doğum ile dünyaya gelen çocuğun, annenin vajinasından geçerken faydalı bakterileri alıp ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bebeğinin anne karnında gelişmeyen bağırsak florası, doğum anında gelişmeye başlar. İlk adım da normal doğumla atılır. Normal doğumda, bebeğin vajen florandan geçerken; orda bulunan yararlı bakterileri yutar ve böylelikle kendi bağırsak florasını oluşturur. Ne yazık ki sezaryen doğumlarda bebeğin bu yararlı bakterilerden yararlanamamakta ve flora oluşumu gecikmektedir!

Vajinal doğumlarda bağırsak mikrobiyotasındaki bakteriler vajen mikrobiyotasına benzemekte iken, sezaryen ile doğumda ise bebeğin bağırsak bakterileri anne derisi ve hastane çevresinde yer alan mikroorganizmalara benzer şekilde oluştuğu görülmektedir. Doğumdan sonraki süreçte ise bebeğin beslenme tipi mikrobiyotanın şekillenmesinde oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalar sonucu, anne sütü ile beslenen bebekler ile formül mamalar ile beslenen bebeklerin mikrobiyota bileşimleri farklılık göstermektedir. Bu yüzden emziren anneler doğum sonrası mutlaka en az 3-6 boyunca probiyotik kullanın ve ayrıca bebeğinizede takviye olarak verin. Bebekler için özel damla şekline probiyotikler vardır. Bunu bebeğinize doğar doğmaz vermenizi tavsiye ediyorum.

Sezaryen oncesi bitki: Arnika 

Arnica montana, doğal bir bitki türüdür ve tıbbi amaçlarla kullanılan bir bitkisel ilaçtır. Arnika bitkisi genellikle çiçekleri kullanılarak elde edilen özler veya yağlar şeklinde kullanılır. Arnika’nın çeşitli tıbbi kullanımları vardır, ancak bunların bazıları konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. İşte arnika bitkisinin bazı yaygın kullanım alanları:

– Yaralar ve Travmalar: Arnika, yaralanmalar, çürükler, şişlikler ve morluklar gibi travmatik durumların tedavisinde kullanılır. Anti-inflamatuar özellikleri nedeniyle şişlik ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle, özellikle travmatik durumlar sonucu oluşan şişliklerin ve morlukların hafifletilmesine yardımcı olabilir.

– Ağrı ve İltihap: Arnika, eklem ağrıları, kas ağrıları ve iltihaplanmayla ilişkili rahatsızlıkların hafifletilmesine yönelik olarak bazı alternatif tıp uygulamalarında kullanılır.

Tercih ediyorsanız planlanmış sezaryenden iki hafta önce başlayabilirsiniz. Damla şeklinde tüketebilirsiniz. Acil sezeryanlarda doğum sonrası hemen başlamak da fayda vardır.

Maak een notitie bij deze les